ANLAŞILAN MASONLAR ETRAFIMIZI KUŞATTI… KONUYU ANCAK CİMER ÇÖZER

Mason locasında uzun yıllar görev yapmış olan Özhan Kızıltan isimli şahıs, dün Akçakoca Belediyesi’nin gezi teknesi olan Pusula Katamaran’a bir kadınla birlikte biniyor.
Çift, gemi içindeki mutluluk pozlarını sosyal medyadan paylaştıktan dakikalar sonra Kızıltan polise ihbar telefonları yağdırıyor.
Gemide hayati tehlikesi bulunduğunu söyleyen Kızıltan, kimi ya da kimleri aradıysa birden 3 araba polis limanın içine intikal ediyor.
Araçlardan birinden inen sivil polisler, zodıac bota binerek gezi teknesine hızla gidip Kızıltan’a ulaşıp onun sözde güvenliğini sağlıyor.
Geride kalan iki resmi polis ekibi de limanda geri döndürülen gezi teknesini bekliyor.
Pusula Katamaran kıyıya yanaşır yanaşmaz Kızıltan ve beraberindeki kadın yüksek güvenlik tedbirleri uygulanarak apar topar polis aracına bindirilip limandan çıkartılıyor.
Tek işi sosyal medya hesabından belediye başkanı Okan Yanmaz, başkan yardımcısı Şenol Yazgan, Ak Parti ilçe başkanı Esvet Sarıoğlu ve çok sayıda mevki sahibi insana hakaret etmek olan Kızıltan’a uygulanan bu yüksek güvenlik protokolü herkesin aklını karıştırdı.
Sahi bu Özhan Kızıltan kimdi?..
Bilindiği kadarıyla babası Akçakocalı olan Kızıltan Ereğli doğumlu biri ve Akçakoca’ya 3 yıl önce gelip yerleşen bir insan.
Kendi anlatımıyla mason locasında uzun senelerini geçirmiş üstad mevkilerinden birine yükselmiş tecrübeli bir mason.
Yine kendi iddiasına göre Polis Gazetesi muhabirliği yapan Kızıltan’ın yapılan araştırmada böyle bir vasfının ve yetkisinin olmadığı, hatta bu sıfatı yerli yersiz kullandığı için gazete yetkilisi tarafından mahkemeye verileceği öğrenildi.
İşi – gücü olmayan fakat Akçakoca’da herkese küfür ve hakaret etme hakkını kendinde bulan, mahkemelere verilmesine rağmen bir türlü ceza almayan, yani kısacası görünmeyen bir el tarafından adeta korunmaya alınan bu Özhan Kıızltan gerçekte nasıl bir ilişkinin içinde.
Dün gece can güvenliğim yok diyen Kızıltan’ı kimin tehdit ettiği hatta gerçekte bir tehdit durumu var mı kimse bilmiyor.
Fakat aynı Kızıltan dün gece beni ve bir esnafı şikayet ettiği için Cumhuriyet Savcılığı kararıyla ikimizin de evi ve işyeri sabaha karşı arandı.
Yani ortada hiçbir şey yokken sadece Özhan Kızıltan öyle istedi diye iki insanın evi hem de çocukları uykularından uyandırılarak hem de komşuların meraklı bakışları arasında didik didik arandı.
Peki başkalarına yapılmayan bu çifte standartlı uygulamayı bize yaptırma gücüne sahip olan Kızıltan’ın arkasında nasıl bir derin güç var ki bu kadar baskıyı savcıya ve polise yaptırabiliyor.
Normalde Kızıltan’ın benimle ilgili bir şikayeti var ise sayın savcımızın bir davet ile beni çağırması gerekirken, sırf muhatabımız Özhan Kızıltan diye bu kadar baskı bize nasıl yapılabiliyor.
Bu uygulamanın normal olmadığını, bunun bir çifte standartlı uygulama olduğunu yetkili mercilere, yargı üst kurumlarımıza ve CİMER vasıtasıyla sayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğim ama merak ettiğim şu: Özhan Kızıltan’ın gemideyken arayıp savcıları ve polisleri bizi ezecek kadar harekete geçiren yetkili kimdi? Bu yetkiliyi yaptığı telefon görüşmelerinden ortaya çıkartmak için resmi müracatlarım olacak. O ilişki yumağını mutlaka çözeceğim.
Fakat korkarım karşımıza çıkacak olan şey Özhan Kızıltan’ın da geçmişinde içinde eğitilip ustalaştırıldığı mason localarınına üye bir ya da birkaç isim ortaya çıkacak.
Kimseye şu aşamada bir ithamda bulunmayacağım ama Kızıltan’ı arkalayan derin ilişkili kişinin Valilik kurumu yetkilisi olduğuna yönelik şüphelerim var. Ama dediğim gibi bu işi Cumhurbaşkanlığı nezdinde araştırdıktan ve telefonun ucundaki derin mason ağını açığa çıkardıktan sonra hepsini ifşa edeceğim.
Anlaşılan mason örgütleri başka kisvelere bürünerek etrafımızı kuşatmışlar. Tıpkı geçmişte FETÖ organizasyonlarına benzer bir şekilde hayatımıza mahvetmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğim. Bunu da dost düşman bilsin.