BUNLARIN HİKAYELERİNİ DUYAN ARKASINA BAKMADAN KAÇIYOR… BUNLAR MI AKÇAKOCA’YI DÜŞÜNECEK

Akçakoca’da fabrikalar kurulsun, üretim ve istihdam olsun, yüzlerce işsiz gencimiz evine ekmek götürebilsin, evlenme hayallerini gerçekleştirsin diye OSB yapılma kararı alınıyor ama nafile atını seven kovboylarımızla tek gözlü canavarlarımız mahkeme başvurarak bunu iptal etmeye çalışıyor.
Akçakoca’ya yeni bir inşaat malzemesi üretim tesisi kuruluyor, oluşan rekabet ortamı malzeme fiyatlarını aşağı çekerken hem müteahhitler hem de vatandaş daha ucuza konut imkanına sahip oluyorlar. Müteşebbis 8 milyon lira yatırım yapıp ilk etapta 20 Akçakocalıyı işe alıyor ama bir bakıyorsunuz, sözde Akçakoca’yı düşünen bir grup Devletin izin verdiği tesisin kapatılması ve çalışanların tekrardan işsiz kalması için mahkemelere koşuyor.
Akçakoca turizmine can kazandıracak gezi teknesi belediye tarafından alınıyor, bu arkadaşlar tekneyi istemedikleri için yaygara kopartıyorlar. Hatta bazıları tekne liman içinde batsın diye istihareye yatıp dua okuyor.
Akçakoca’da yaz kısa sürüyor diye, tatilciler poyrazda karayelde dalgalar nedeniyle yazın bile denize giremiyor diye tüm Akçakoca ağız birliği yaptı dalgakıranlar yapılsın diye Devletten yardım istedi.
Bizim bu at sever, kumar sever grubumuz ise bu iş olsun, dalgakıranlar yapılsın diye çok kalem oynattılar, çok yazı yazdılar. Bu iş gerçekleşsin diye çabaladılar.
Devlet, vatandaşın talebini çevirmeyerek dalgakıran yapmaya başlayınca bu her şeye karşı olmaktan başka mahareti olmayan grup şimdi de başlayan yapım işini durdurmak için şov yapmaya başladı.
Akçakoca’nın arkasında durduğu tüm istihdam ve üretim işlerine karşı olan bu kişilerin ise birkaç kişiden ve onların dolduruşuyla hareket eden bir azınlık gruptan ibaret olduğunu bilmeyen yok.
Örneğin her şeye karşı olan Ergun Aşçı’ya bir göz atalım. Argun Aşçı, balıkçı olmadığı halde bir şekilde aldığı evraklarla balıkçıların kullanması için yapılan barınaktaki kulübeye çöken bir isim.
Hak hukuk adalet edebiyatıyla oyalanan Ergun Aşçı, balıkçılıktan ekmek yiyenlerin yerlerini işgal ettiğini unutmuş olacak ki OSB’lere ve mahmuzlara karşı yalandan çevreci görünümü vermekten çekinmiyor.
Üstelik belediyeye topladığı yancılarına söylediği yalan Okan Yanmaz tarafından açığa çıktı geçen gün. Okan Yanmaz’la aynı salonda ‘belediye iş makinesini mahmuz firmasına vermiş’ diyen Aşçı’nın sözüne karşılık Yanmaz’ın bunu yalanlaması karşısında yalanı saniyesinde ortaya çıkan Ergun Aşçı’nın, yalandan medet umarak kandırmaya çalıştığı kalabalıktan bazıları ise yüzüne iğrenerek baktı adeta.
Çarşı her şeye karşı grubunun at sevdalısı olan bir diğer kahramanı ise Sıtkı Şengün. Şengün, yıllarca iskele dibinde kaçak olan çıkmada iş yapıp para kazanıp hak yediğini unutmuş olacak ki işyerini sattıktan sonra adalet naraları atmaya başladı.
Türkiye’nin her yerinde atlara yapılan zulümle ilgili protestolara rağmen Akçakoca’da açtığı at çiftliğiyle ne şartlarda tutulduğu belli olmayan zavallı hayvanları özgürlüklerinden eden ve sırtlarından para kazanan Şengün’le hareket eden bazı kişilerin hayvansever olması ise bir başka gariplik.
Kendileri her türlü haksızlıktan beslenen bu arkadaşların muhtemelen sorunlu geçen bir çocukluk hikayeleri olmalı ki kendileri haksızlıktan hukuksuzluktan malı götürür, başkasının emeğine çökerken, Akçakoca için devletin yaptığı yatırımlar karşısında hakkaniyet naraları atmaları, kendilerini herkes yakından tanıdığı için vız gelip tırıs gidiyor.