DEMOKRASİ TAMAM DA SATACAK BİR ŞEY KALDI MI GERİDE

Akçakoca belediye başkanı Okan Yanmaz, belediye meclisinin son oturumunda demokrasinin önemine işaret ederek ‘’bundan sonra alım satım yapmadan önce meclis dışında da toplantılar yapacağım’’ demiş.
Yanmaz’ın kendisine yönelik eleştirilerin ardından doğru yolu görerek bundan sonra istişareye önem vereceğini söylemesi, Akçakoca’nın geleceği için son derece önemli fakat vatandaşların sordukları şu soruyu da kendisine yöneltmeden olmaz: ’’satacak ne kaldı ki istişare yapılsın’’
Yine de zararın neresinden dönülürse kardır düsturuyla hareket ederek, bu saatten sonra belediye mülklerinin satılması konusunda halkın seçtiği meclis üyelerine önceden bilgi vereceğini söyleyen başkana teşekkür ederiz.
Lakin, olayın şu boyutunu da atlamadan söyleyelim, tüm bu ben yaptım oldu davranışlarına ne gerek vardı. İlk satış ihalesinden itibaren söyleye söyleye dilimizde tüy bitmesine rağmen karşılıklı fikir alış verişine önem verilseydi, meclis üyelerine detaylı bilgiler verilip onların da rızası alınsaydı ne olurdu. Meclis üyelerinin muhalefet yaptıkları konularda tepkileri makul karşılansaydı ne kaybederdiniz.
Tabii ki hiçbir şey kaybetmezdiniz. Ama her halükarda Akçakoca kazanırdı. Bedeli düşük tutulan satışlarda birkaç kişinin kazançlı çıkması yerine tüm Akçakoca halkının öz malı olan belediye kazançlı çıkardı.

Şaibe uyandıran ihaleler yerine meclisin desteğinin arkasında olduğu ihaleler yapılsaydı, satış bedelleri meclisteki tüm grupların fikirleri alınarak tespit edilseydi, bugün belediyenin kasasına hem milyonlarca lira fazladan girerdi hem de her ihale sonunda belediye yetkilileri şaibeyle anılmazlardı.
Neyse dedik ya zararın neresinden dönülürse kardır. Okan başkan seçildikten 2 sene sonra demokrasiye önem vereceğini, karşıt fikirlere de önem vereceğini ve her satış konusu ortaya çıktığında bilgilendirme toplantıları yapacağına vurgu yapmış. Bunu kar sayalım artık.
Umarız demokrasi meselesi bir oyalamaca olmaz ve başkan kalan üç senesini şüphe ve şaibeden uzak bir hoş görü anlayışıyla tamamlar.
Demokrasi denen şey günü geldiğinde mutlaka herkese lazım olacak diye boşuna kalemimizde mürekkep tüketmedik sonuçta