Vali bey Bu işlere el atarmı

DÜĞÜMÜ VALİ BEY ÇÖZER Mİ?
Gordion’un kör düğümünü Büyük İskender kılıcıyla keserek çözmüştü. Akçakoca’daki kamu yatırımlarının perde arkasındaki problemler saklandıkça şirazesinden çıkıyor, sorunlar kör düğüme dönüşüyor.

Bakalım Valimiz Cevdet Atay alacağı kararlarla bu düğümü çözebilecek mi? Yoksa hep birlikte halının altına mı süpüreceğiz? Hangi konuya elimizi atsak karşımıza farklı kurnazlıklar çıkıyor.

Belediyenin iflası mı dersiniz? Yapılan lüzumsuz yatırımlar mı? Yoksa beton kafalıların imar tadilatı oyunları mı? Bu ilçeye nazar mı değdi kardeşim.

reklam alanı

Neredeyse hiçbir iş düzgün yapılamıyor. Şimdi de Fen Lisesi açmak için ilçemizin en başarılı Anadolu Lisesi’ni kapatacaklarmış. O konuyu da önümüzdeki günlerde ele alacağız.

Bir önceki başkan döneminde durduk yere Devlet Hastanesi meselesi gündeme getirilerek yeni bir tartışma başlatılmıştı. Çoğumuz yeni bir hastane yapılacağı için sevinmişti.

Bunlar arasında ben de vardım. Ancak geri plandaki hesapları fark edince şaşırdım kaldım. Meğer hastane yerinin istimlak edilmesini bekleyen siyasiler varmış.

Bu konu halkımızın daha geniş tıbbi imkânlara kavuşmasından çok birilerinin banka hesaplarını kabartmak için gündeme getirilmiş. Hastane yeri için Kepenç ve Döngelli muhtarları bedava yer vermek istemiş kabul etmemişler.

Ayrıca bir hemşerimiz 20 Dönümlük arsasını 1 MİLYON 700 BİN Liraya vermek istemiş, onu da kabul etmemişler. Sonra gitmişler 16 Dönüm arsayı 3 MİLYON Liraya satın almışlar.

Kredi çekildikten sonra yıldırım hızıyla kamulaştırmalar yapılmış, hoooppp paralar Ankara’daki meşhur siyasetçinin yakınlarına ait banka hesabına yatırılmış.

Ketmenli bölgesindeki fındık tarlalarının güncel fiyatlarının çok üstünde paralar verilerek karnı tok gözü aç insanlar doyurulmaya çalışılmış ama nafile. Gözü doymaz bunların, yedikçe daha da acıkırlar.

reklam alanı

Önce birileri zengin edilmek isteniyor, sonra da ona uygun bir kılıf hazırlanıyor. Halk nasılsa yeni bir hastane ister, kimsenin sesi de çıkmaz. Ama kazın ayağı öyle değil.

Daha ne hesaplar var arkasında kim bilir. Hastane yerinin uygun olup olmadığını ikinci planda bırakalım. Yanındaki arıtma istasyonunu, kavşağın ne kadar tehlikeli olduğunu, yanı başında bulunan karo taş atölyesini de bir kenara bırakalım.

Hastane için en az iki köy bedava arsa verirken gidip parayla arsa almanın adı nedir hep birlikte üzerinde düşünmemiz lazım. Aklı evvel yöneticilerimiz, bindiği geminin tabanını matkapla delip balık tutmaya çalışıyor fakat kimsenin sesi çıkmıyor.

Okan Yanmaz ve Yüksel Yılmaz ikilisi belediye yönetimine gelmeden karşı çıktıkları hatta mahkemeye vermeye kalktıkları yeni hastane projesini nasıl olduysa destekleme kararı alarak bakanlıkla sözleşme yaptılar. Fakat bugünlerde yeni bir tartışma gündeme geliyor.

Sözleşmesi yapılan mevcut arsanın zemininin uygun olmadığı bu çapta bir hastanenin temelinin atılabilmesi için kazık çakılarak iyileştirme işlemi gerektirdiği ayrıca istinat duvarı ve diğer alt yapı çalışmalarıyla birlikte projenin astarı yüzünden pahalı hale geleceği kulislerde konuşulmaya başlandı bile.

Biz böylesine bir duruma vah vah derken birilerinin de inşaat maliyetinin yükseleceğinden yola çıkararak ellerini ovuşturmaya başladığını düşünüyorum. Bu kadar kurnazlığa karşın bu ülke nasıl ayakta durabiliyor, bir mucize olsa gerek.

Hangi ülkede yeni bir hastane yapılması kararı alındıktan sonra eski hastanenin tadilatı için 1 MİLYON liralık ödenek tahsis edilir ki? Tabi ki bizde. Bir taraftan yeni hastane yerinde Ankara’daki siyasetçinin gönlünü hoş tutup istimlak için akrabalarına astronomik paralar ödenirken, diğer taraftan eski hastaneye ödenek çıkartılıp yeni bir bölüm eklendi.

Bir ilçe nasıl yönetilemez ve ülkenin kaynakları nasıl çarçur edilir sorusunun cevabı sanırım bu satırlarda yeterince açıklandı. Şimdi top Düzce Valisi Sayın Cevdet Atay Bey’e geçti.

Ya tüm olan bitene sessiz kalıp halının altına süpürecek, ya da yetim hakkının savurganca harcanmaması için o düğümü çözecek. Sanırım bu soruyu önce kendisine sonra da vicdanlara sormak gerekir.