AKÇAKOCA CHP’DE YASAK SAVMA İTİRAZI
AKÇAKOCA CHP’DE YASAK SAVMA İTİRAZI
Akçakoca’nın mahalli dinamiklerine baktığımızda CHP örgütünün niçin düşük performans gösterdiğinin üzerinde dikkatle durmak gerekir.
Performans düşüklüğünün bilinçli bir tercih olduğunun da altını kalın bir çizgiyle çizmek gerekir.
Saat 14.00’de CHP ilçe örgütleri önünde toplanma çağrısını CHP ilçe başkanlığından devirmek için her çareye başvurulan Tuğrul Abanoz’un paylaşımı sayesinde çok az bir süre kala öğrendim.
Bu çağrıyı görünce Akçakoca CHP sayfalarına baktım önce herhangi bir çağrı metni yoktu.
Fikret Albayrak’ın facebook sayfasına baktım orada da bir çağrı yoktu.
Muhasebeci ilçe başkanının sayfasına baktım orada da bir çağrı yoktu.
Ahmet Kaya’da kamuoyuna dönük paylaşım yapmamıştı.
Mahalli gazetelere baktım orada da bir çağrı metni yoktu.
Düzce CHP Milletvekilinin bir çağrısı yoktu.
CHP İl Başkanı bir çağrıda bulunmuştu ama o da Düzce içindi.
Neler oluyordu?
Potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının sahur vakti apar topar göz alınmasına karşı genel merkezden gelen istek niçin kamuoyuna yeteri kadar ?
Kimseyi çağırmadan kendi aralarında bir basın açıklaması yaparak yasak savmaya karar verdiklerini neticesini çıkardım bu bilinçli sessizlikten, çağrı yapmamaktan.
Ve basın açıklaması 100 kişilik yaş ortalaması 60 olan bir topluluğun önünde yapıldı.
Akçakoca’da 1100 civarında CHP üyesi varken.
Kendi üyelerinin bile basın açıklamasına daha geniş bir kadro ile katılması için hiçbir çaba göstermedikleri netti.
Basın açıklamasını ilçe Akçakoca CHP ilçe Başkanı kuru bir sesle kâğıttan okudu. Belediye başkanı Fikret Albayrak bitse de gitsek havalarında basın açıklamasının bir an önce bitmesini bekledi ve mikrofonu eline bile almadı.
Son günlerde sadece kamuoyunda en çok konuşulan/tartışılan kişi olan Ahmet Kaya basın açıklamasına katılanları coşturmaya çalıştıysa da bir netice alamadı.
Benzeri birçok ilçe de bunu benzer gelişmeler olduğunu biliyor ve de tahmin edebiliyorum.
Mesela Ereğli’de belediye başkanı Halil Posbıyık basın açıklamasına bile gelmedi.
Bence mesele şu:
Belediye başkanlığının kazanılmış olduğu yerlerdeki CHP örgütlerinde var olan siyasi sistem ile mücadeleleri yok.
Kendilerini belediye başkanı yapan sistem baş tacı.
Seçilmedikleri zaman kendilerini seçmeyen halka kızmak da birinci öncelikleri.
“Sol” kavramanın aslında sistemle mücadele etmeyi ifade etmesine bile karşı oldukları ortada.
Solculukları sağın en solunda sayılabilecek Erol Solak abilerinin solculukları kadar.
Kendisini “sağcı” olarak tanımlayan Erol Solak ne kadar solcuysa Fikret Albayrak ve ekibi de o kadar solcu.
Basın açıklamasının çok geniş katılımlı olması bu ekip için iktidarın dikkatini çekmekle eş değer.
Önlerinde Ekrem İmamoğlu örneği dururken niçin dikkat çeksinler ki?
İşler tıkır tıkır yürürken. (!)
Yasak savmak için düşük profilli bir basın açıklaması yaparsın, yasak savarsın ve de iktidarın öfkesini çekmezsin.
Bu bilinçli bir düşük performans ve de hiçbir işe yaramaz!
CHP Genel Merkezinin gösterdiği performans birçok kanaat önderi tarafından beğenilmiyor olsa da Akçakoca’da gösterilene kıyasla çok çok fazla.
Bana sorarsanız Fikret Albayrak ve hempaları genel merkezin bu performansından bile rahatsızlardır.
Akçakoca’da toplumsal itiraz için Fikret Albayrak ve ekibinden bir işaret beklemeyin, gelmeyecektir.
Başka siyasi aktörlere bakmak lazımdır.
Basın açıklamasına katılmadım, katılabilecek CHP’li olmayan birçok kişinin de haberleri olmadığı için katılamadıklarını da öğrendim.
Katılmama kararımın doğru olup olmadığına dair tereddüttüm vardı ancak basın açıklamasında olan biteni gördükten sonra bu tereddüttüm ortadan kalktı.
Fikret Albayrak bir kere daha beni haklı çıkardı.
Çünkü yasak savmalar bir toplumsal itiraz mekanizması değildir.
İktidarın ekmeğine yağ sürmektir