DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2441,873
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Düzce °C

Sayın Aşçı Vijdanlardaki Yarayı Kapatmak İçin bazen Kanun Yeterli olmuyor

Sayın Aşçı Vijdanlardaki Yarayı Kapatmak İçin bazen  Kanun Yeterli olmuyor








14.02.2021
A+
A-
Akçakoca’nın sevilen Yazarı Ergun Aşçı Bir kez daha Halkın vijdanında yara almış lakin kanunen Hiç bir sıkıntısı olmayan bir çok konuya açıklık getirdi.
Sayın Aşçı Yapılan ihaleler belki Gazetelerde verildi Belediyenin panosunda asıldı belki ama yeterlimi diye sordu 
Belediyenin Ivır zıvır ihalelerde Basını da bilgilendirerek Hem davet etmiştir hem vatandaşın bilgilendirilmesi konusunda bazı gazeteleride kullanmıştır 
ama bazı ihaleler bile varki basının bile haberi olmadığı 
Bunlara en güzel şekilde yazısında açıklayan Aşçı Bazı olayların Kanunda aklanması Toplum Vijdanında aklandığı anlamına gelmez ve bu işin Akçakolcada kaybedeni Okan Yanmaz dır dedi

İşte o yazı

KAYBEDEN VAR AMA KAZANAN YOK
Kanunen haklı çıkmak, kamu vicdanı karşısında da haklı çıkmak için yeterli midir?
Akçakoca’da son günlerde kopan siyasi vaveyla defalarca sorulmuş bu soruya/tartışmaya bir kere daha cevap arıyor.
Bu sorunun kesin bir cevabı olmaz, umumi kanaat kamu vicdanı olarak tezahür eder sürecin nihayetinde.
Elbette ki hukukun üstünlüğüne inanmak esastır ancak hukukun üstünlüğü her zaman adaleti sağlamadığı gibi kamu vicdanında aklanmayı da sağlamaz.
Mesela bir taşınmazın ihale ile satılmasında kanun satışın ulusal gazetelerden birinde duyurulmasını yeterli görüyorsa ve bu ulusal gazetenin taşınmazın bulunduğu yerde dağıtılmıyor olması ya da çok az dağıtılıyor olması hukuken bir engel teşkil etmez.
Belediye meclisinde gündeme getirilecek bir maddenin belediye binasındaki panoya(kolay kolay kimsenin bakmayacağı bir panoya) bir kaç gün önce asılması da hukuken yeterlidir.
Hâlbuki bu verdiğimiz iki misalde duyuru daha çok okunan bir gazete de verilebilir, belediye meclisinin gündemi mahalli basın yoluyla herkese duyurulabilir. (Bildiğim iki misali verdim, Akçakoca’da olup bitenlerle direkt olarak alakalı değildir.)
Mahkemeler hukukun belirlediği şartların yerine getirilmiş olup olmadığına bakar. Ulusal gazete resmi olarak ilan verilecek bir gazeteyse, belediye meclisi kararı belediye binasındaki panoya asılmış hukukun aradığı şartlar yerine getirilmiştir.
Okan Yanmaz ve şürekâsının tezi de budur. Biz yaptığımız işlerde kanunun istediği şartları yerine getirdik, mahkemelerde bunu bir kere ortaya koydu ve aklandık.
Aklandığımıza ve ceza almadığımıza göre bu tartışma sonlandırılmalı ve herkes sesini kesmelidir.
İşte bu noktada siyaset devreye girer. Kanunen kazanılmış davaların kamu vicdanı karşısında da kazanılması talep edilir. Siyasetin de en tabii hakkıdır bu talep.
Okan Yanmaz ve şürekâsı bu davaların kamu vicdanında da kazanılması peşinde değiller öyle bir iddiaları da yok ve dolayısı ile cevapları da.
Diğer taraftan siyaseten kamu vicdanında Okan Yanmaz’ı mahkûm ettirerek siyaseten başarı kazanmaya çalışan AKP İlçe Başkanı Esved Sarıoğlu’nun başarılı olduğunu söyleyebilmek de zor.
Bu zorluğun altında hadiseleri sadece ekonomik düzeyde alması yatıyor. Estetik, çevre, yeşil alan, çocuk parkları ve benzeri kaygıları yok Esved Sarıoğlu’nun açıklamalarına bakılacak olursa.
Kamu vicdanında kazanmak daha doğrusu Okan Yanmaz’ı kamu vicdanında mahkûm ettirebilmek için hala yapabileceği bazı hukuki girişimleri yapmıyor olması da bu zorluğun altından kalkabilmesine engel teşkil ediyor.
Benim şahsi kanaatim:
Okan Yanmaz’ın yaşadığımız süreçte kamu vicdanı karşısında kaybettiği ancak bu kaybediş karşısında Esved Sarıoğlu’nun da kamu vicdanı karşısında bu sürecin kazananı olarak değerlendirilmediği yönündedir.
Sürecin bir kaybedeni var ama kazanını yok.
Okan Yanmaz kaybetmiş ama Esved Sarıoğlu’da kazanmış değildir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bolu Web Tasarım